Erzurum’da, üç yıl önce husumetli iki aile arasında çıkan ve 5 kişinin hayatını kaybettiği silahlı kavgayla ilgili yargılandıkları davada 72 yıl hapisle cezalandırılan sanık iki kardeş hakkındaki gerekçeli kararda, sanıkların olay yerine birlikte, silahlı şekilde fikir ve eylem birliği içerisinde gittiklerinin sabit olduğu belirtildi.
Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 30 Mayıs 2020’de Çat ilçesi Köseler Mahallesi’nde husumetli Güneş ve Yıldız aileleri arasında çıkan silahlı kavgada, Sıddık, Sinan, Baki ve Hasan Güneş ile Sedrettin Yıldız’ın ölmesi ve Mehmet Etik’in yaralanması olayıyla ilgili tutuklu yargılandıkları davada 72 yıl hapis cezasına çarptırılan Burhanettin ve İrfan Yıldız kardeşler hakkındaki kararın gerekçesini açıkladı.
Gerekçeli kararda, sanıkların savunma ve anlatımları, katılanlar, müşteki ve tanık beyanları, olay yeri görgü ve tespit tutanağı, iletişim tutanakları, tape kayıtları, adli muayene ve olay yeri inceleme raporu yer aldı.
Karara göre sanıklar Burhanettin Yıldız ile İrfan Yıldız, soruşturma aşamasındaki savunmalarında, silah sesleri üzerine olay yerine ayrı ayrı gittiklerini iddia ederek, üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmedi.
Tanık S.T. de beyanında, sanıkların olay günü gece evlerine geldiklerini, İrfan Yıldız’ın elindeki torba içerisinde uzun namlulu silah olduğunu, her ikisinin de duş aldıktan sonra elbiselerini sobada yaktıklarını söyledi.
Van Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliği uzmanlık raporuna göre, maktullerin vücutlarında ve kıyafetlerinde değişik yerlerde atış artığı bulunduğu belirtilen kararda, sanıklardan İrfan Yıldız’ın sağ el, sol el ve yüz bölgesi swapları (izleri) üzerinde ve ayakkabısında, Burhanettin’in ise ayakkabı swabı üzerinde atış artıkları tespit edildiği kaydedildi.
Olaydan iki gün önce “atların kavgası” yüzünden tartışmışlar
Kararda, F.G’nin Burhanettin Yıldız’a kaçarak evlenmesi ve sonrasında intihar etmesi sonucu aileler arasında husumet meydana geldiği, tarafları barışmaya teşvik edici girişimlerin sonuç vermediği, olaydan iki gün önce Yıldız ailesine ait atın Güneş ailesinin atına çifte atması üzerine Baki, Sinan ve Hasan Güneş ile Sıddık Yıldız (Sedrettin Yıldız’ın babası) arasında münakaşa yaşandığı ve sonrasında uzlaştıkları bildirildi.
“Atların kavgası” ve münakaşa sonrası Sıddık Yıldız’ın kolluğa müracaat ettiği aktarılan kararda, Baki, Sinan ve Hasan Güneş’in çağrı üzerine ifade vermeye gelmediği ve bu olay üzerinden iki gün sonra dava konusu olayın yaşandığının jandarma tarafından tutanak ile belgelendiği ve dosyaya alındığı kaydedildi.
Kararda, sanıkların olay yerine birlikte gittikleri, İrfan Yıldız’ın üzerinde uzun namlulu silah bulundurduğu, Burhanettin Yıldız’ın ise mahkemedeki ifadesinde kalaşnikof ile ateş ettiği ikrarı ile tanık beyanları doğrultusunda sanıkların olay yerine birlikte silahlı bir şekilde fikir ve eylem birliği içerisinde gittiklerinin sabit olduğu belirtildi.
Kararın mahkeme kabul kısmında, maktuller ile sanıklar arasında önceye dayalı husumetin bulunduğu ve olay günü yanlarında tabanca ve uzun namlulu silah bulundurdukları vaziyette sözlü atışmanın silahlı çatışmaya dönmesine sebep ilk eylemin ve ilk silaha davrananın kim olduğunun tespit edilemediği aktarıldı.
“Alana doğru hedef gözeterek ve birden çok kez ateş edildi”
Sanıklar ile maktuller arasındaki olayın silahlı çatışmaya dönüştüğü aktarılan kararda, şunlar kaydedildi:
“Silahlarla maktullerin silahlı kavgaya tutuşmuş oldukları alana doğru hedef gözeterek ve birden çok kez ateş etmek marifetiyle Sinan, Baki, Sıddık ve Hasan Güneş’i iştirak iradesi altında fiilde ortak hakimiyet kuracak şekilde kasten öldürdüklerinin anlaşıldığı, olay öncesinde maktuller ve sanıklar arasında husumetin olması, tarafların sulh görüşmelerinin sonuçsuz kalması ve olayın meydana gelmesinde ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı hususu kuşkuyu aşacak şekilde aydınlatılamamış olmasının, sanıklar lehine değerlendirilmesinin gerektiği anlaşılmış fakat olayın niteliği nazara alınarak sanıkların ölçülü cezai yaptırımla cezalandırılmasının hakkaniyete uygun olacağı değerlendirildiğinden haklarında haksız tahrik indirimi uygulanmış ancak oran olarak asgari had tatbik edilmiştir.”
Gerekçeli kararda, sanıklar İrfan ve Burhanettin Yıldız’ın, maktuller Sıddık, Sinan, Baki ve Hasan Güneş’e karşı “Kasten adam öldürmek” suçundan ayrı ayrı müebbet hapisle cezalandırıldığı, ilk haksız eylemin kim tarafından gerçekleştirildiği belli olmadığından “haksız tahrik” uygulanarak cezanın her maktule karşı 18 yıla düşürüldüğü ve sanıkların olaydan sonraki davranışlarının mahkemece olumsuz bulunması dolayısıyla takdir indirimi uygulanmadığı kaydedildi.